Tarihçe 09 Haziran 2025, 04:20

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DAMAL
Coğrafi Konum ve Doğal Yapı
Damal, Ardahan ilinin kuzeydoğusunda, Gürcistan sınırında yer alan stratejik bir ilçedir. Eski kaynaklarda “Meşe Ardahan” olarak geçen bölge; batı ve güneyde Hanak, doğuda Çıldır ve Gürcistan, kuzeyde ise Posof ile çevrilidir. Engebeli bir araziye sahip olan ilçe, yılın büyük bölümünü kar altında geçirmektedir. Kuzeybatısında Ilgar Dağı (2918 m), doğusunda Sivri Dağ (2885 m) ve Kel Dağ (3033 m) yer almaktadır. Bu yapısıyla Damal, tipik bir Doğu Anadolu ilçesi görünümündedir.
Tarihi Gelişim Süreci
Eski Çağlardan Türklerin Gelişine Kadar
Ardahan ve çevresi, Urartular döneminden itibaren önemli medeniyetlerin egemenliği altında kalmıştır. Urartulara ait bir çivi yazılı yazıt, Çıldır Gölü çevresinde bulunmuştur. Onları sırasıyla Medler, Kimmerler ve Saka/İskitler izlemiştir. Koyunpınar Mağaralarında bulunan Neolitik döneme ait taş anıtlar, duvar resimleri, ve bakır tunçtan yapılmış mızrak ucu, bölgenin tarihinin Taş Devri’ne kadar uzandığını göstermektedir.
Türklerin Bölgede Yerleşmesi
Yöreye ilk Türk akınları 1053 yılında Kutalmış Bey öncülüğünde başlamış; 1054’te Tuğrul Bey ve 1058’de Yakuti Bey tarafından ilerletilmiştir. 1064’te Ani, 1067’de Kars, Alparslan tarafından fethedilmiş; böylece Ardahan ve çevresinin Türkler tarafından kontrol altına alındığı tahmin edilmektedir.
Bölge; Selçuklular, ardından kısa süreli olarak Gürcü Prenslikleri, Moğollar, İlhanlılar, Atabeyler, Karakoyunlular ve Akkoyunlular tarafından yönetilmiştir. 1473 Otlukbeli Savaşı sonrasında Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir. 1555-1556 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı topraklarına dâhil edilmiştir.
Rus İstilasından Kurtuluşa
Rus İstilaları ve Antlaşmalar
-
1828 Rus İşgali: Edirne Antlaşması ile Ahıska ve Ahılkelek Rusya’ya bırakıldı, Ardahan ise Osmanlı sınırının en uç noktasına dönüştü.
-
1855-1856 İkinci İşgal: Paris Antlaşması ile Kars ve Ardahan tekrar Osmanlı'ya iade edildi.
-
1877-1878 Üçüncü İşgal (93 Harbi): Ardahan, Yeşilköy Antlaşması ile Rusya’ya bırakıldı.
Kurtuluş Süreci
-
1917 Bolşevik Devrimi sonrası, Brest-Litovsk Antlaşması (3 Mart 1918) ile Ardahan, Osmanlı topraklarına geri katıldı.
-
Mondros Mütarekesi (1918) ile bölge tekrar boşaltıldı. Ermeniler ve Gürcüler bölgede iddia sahibi oldu.
-
Gürcü İşgali (1919), Millî Kuvvetler tarafından püskürtüldü.
-
23 Şubat 1921: Ardahan, resmen kurtarıldı ve Türk bayrağı yeniden göndere çekildi.
-
16 Mart 1921 Moskova Antlaşması ile Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki sınırlar netleşti.
Damal’ın İdari Durumu ve Demografi
-
3 Mart 1921: Damal, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katıldı.
-
1926: Ardahan vilayetlikten çıkarıldı, Kars'a bağlı bir ilçe oldu.
-
1954-1958: Damal, Ardahan ilçesine bağlandı.
-
1972: Belediye kurulmasıyla kasaba statüsü kazandı.
-
1992: Ardahan'ın yeniden il olmasıyla birlikte Damal ilçe konumuna getirildi.
Bugün itibariyle Damal, 8 mahalle ve 7 köyden oluşmaktadır. Rakımı 2100 m, yüzölçümü 268 km², 2020 yılı nüfusu 5.172’dir. Merkez nüfusu 2.891 kişidir (1.558 erkek, 1.333 kadın).
İklim ve Ekonomi
İlçede karasal iklim hüküm sürmektedir. Yazlar kısa ve yağışlı, kışlar ise uzun ve oldukça soğuktur (sıcaklık -30°C’ye kadar düşebilir). Bitki örtüsü çayırdır.
Tarım, iklim koşullarından dolayı sınırlıdır ve yalnızca hayvancılığı destekleyecek yem üretimi yapılmaktadır. Ekonomi büyük ölçüde mera hayvancılığı, süt ve peynir üretimi ile şekillenmektedir. Arıcılık, bölge halkının geçimine katkı sağlayan bir diğer ekonomik faaliyettir.
Damal, Şahdeniz, BTC ve TANAP gibi uluslararası enerji hatlarının kesişim noktasında bulunması nedeniyle jeopolitik açıdan stratejik bir öneme sahiptir. İnşası süren Ilgar Tüneli ve Türkiye-Gürcistan bağlantı yolu, bölgenin ulaşım ve ticaret potansiyelini artıracaktır.
Kültürel Miras: Damal Bebeği
Damal, Türkmen kadınlarının geleneksel kıyafetlerinden esinlenilerek hazırlanan minyatür bebeklerle kültürel mirasını yaşatmaktadır. 1996 yılında Japonya’da düzenlenen “Yöresel Folklorik Bebekler Yarışması”nda, el emeği kategorisinde dünya birincisi olan bu bebeklere Damal Bebeği adı verilmiştir.
Bebekler, plastik veya ahşap zemin üzerine, yöresel motifler işlenmiş kumaş ve boncuklarla süslenerek hazırlanır. Damal Bebeği, hem el sanatlarının bir ürünü, hem de kadın istihdamına katkı sağlayan bir ekonomik değerdir.
Doğal Miras: Atatürk Silueti
Damal’ın en dikkat çekici doğal güzelliklerinden biri, her yıl 15 Haziran – 15 Temmuz tarihleri arasında, Aşağı Gündeş Köyü (Ata Mahallesi) Karadağ yamaçlarında oluşan Atatürk Silueti’dir. Güneş batarken dağın bir yüzeyinin gölgesi, diğer yüzeye yansımakta ve tamamen doğal bir şekilde Mustafa Kemal Atatürk’ün siluetini oluşturmaktadır.
İlk kez 1954 yılında Adıgüzel Kırmızıgül adlı çoban tarafından fark edilen bu doğa olayı, gazeteci Erdoğan Kumru tarafından fotoğraflanarak 1975 yılında Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilmiştir.
Bu eşsiz doğa olayı, 1996 yılından itibaren her yıl Temmuz ayında düzenlenen “Atatürk’ün İzinde ve Gölgesinde Damal Şenlikleri”ne ilham kaynağı olmuştur. Covid-19 pandemisi nedeniyle 2020 yılında şenlikler yapılamamıştır.
Bölgenin turizmine büyük katkı sağlayan bu etkinlikler için Mustafa Kemal Mahallesi’nde, 1000 kişilik amfi tiyatro, protokol alanı ve otopark gibi yapılar inşa edilmiştir. Havanın açık olduğu günlerde siluet net şekilde izlenebilmektedir.
23 Ekim 2019 tarihinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından siluetin yer aldığı alan, “Doğal Sit Alanı” ilan edilmiştir.
Sonuç
Damal, hem tarihsel derinliği, hem kültürel zenginliği, hem de jeopolitik konumuyla Türkiye’nin dikkat çeken ilçelerinden biridir. Tarihi eserleri, doğal güzellikleri, geleneksel el sanatları ve folkloru ile Damal, geçmişten günümüze köprü kuran özgün bir Anadolu ilçesidir.